23 Ağustos 2005

en sevdiğim tatlı: incir tatlısı


















Bu tatlıyı deneyene kadar en favori tatlım kabak tatlısıydı. İncir tatlısıyla tanışmam geçtiğimiz şubat aylarına dayanıyor. İstanbul kalamışta deniz kuvvetlerine ait bir restoran olan fener restoranda keşfettiğim inanılmaz lezzetli bir tatlı. Ayıp olur diye tarifini isteyememekle kalmayip, su ana kadar yapma girisiminde bile bulunamadim. Kuru incirlerin arasına ceviz koyup (ki bu izmirlilerin hiç de yabancı olmadığı, kış gecelerinin vazgeçilmez lezzetlerinden biridir) fırınlayıp üzerine hafif bir şerbet dökülerek yapıldığını tahmin ediyorum. İncir tatlısını dondurmayla kombin yapmamız, nişanlımın ısmarladığı dondurmadan canım çekipte (ki onun ısmarladığı şeyleri her zaman ondan önce ben tadarım) koskoca bir top dondurmayı kendi tabağıma alma telaşı sonucu tatlının şerbetiyle hafif erimiş dondurma karışımının damağımda yarattığı muhteşem lezzeti ballandıra ballandıra çevremdekilere anlatmama dayanıyor. Ondan sonraki her gidişimizde fix tatlımız oldu dondurmalı incir tatlısı. Istanbul'da yaşayan ve askeri gazinolara girme hakkı olanlar DG'ye (fener restoranın içinde bulunduğu askeri gazino) mutlaka uğrasınlar. Gerçi bizim gitme hakkımız artık ortadan kalktı, ama fener restoranın menüsündeki italya ve ispanyadaki restoranlara taş çıkaran deniz mahsullerini denemenizi tavsiye ediyorum. Belki arşivimden fotoğraflarını bulabilirsem onlardan da bahsederim. Yandaki resimde nişanlımı iştahla, ki kendisi karşısındaki tok bir insanı bile acıktırabilecek kadar iştahla yemek yer, dondurmalı incir tatlsını yemeye teşebbüs ederken görüntüledim.
Bu tatlıyı bilenler bilmeyenlere, özellikle de bana anlatsın.

Merakla bekliyorum...

bodrum bodrum...

Öyle hemen tatil moduna girmeyelim lütfen. Gayet ticari bir altyapısı olan ve mart ayinda gerçekleşen bir geziydi bodrum gezim. Herne kadar çalıştığım şirketin yıllık toplantısı için demirbaş sunucu olarak genel müdür tarafından bilimum ısrarlar sonucu istemeyerek gittiysem de sonrasında çektiğimiz fotoğraflarla iyiki gitmişim dedim, hatta dedik. Mart ayında bodrumu tavsiye ediyorum. Sakin, sessiz, turistlerle değil sadece Bodrum'un doğal güzelliğiyle başbaşa kalmak isteyenlere tavsiye ederim. Yemek resmi yok ama bol bol manzara resmi var. Bodrumu hiç görmemiş olanlara ithaf edilir... (bir de bodrumda evlenmis olanlara...)








22 Ağustos 2005

İlk Sözcükler...

Dün kendime ait olacak ilk mutfağımla tanıştım. Mutfak deyince aklıma 26 yıldır anneyle paylaşılan, pişirmek istediklerini bir türlü yapma yetkin olmadığı kısıtlı bir mekan gelirdi . (allahtan son zamanlarda annem yemek konusunda pratik yapmam gerektiğini anlayıp daha müsamalı bir tavır sergilemeye başladı:))

Evi kiraladık sadece satın almadık ama bu bile beni heyecanlandırmaya yetti. Bunca yıldır pişireceğim güzel yemekler için özenle aldığım mutfak eşyalarını, tencereleri, saklama kaplarını rahatlıkla yerleştirebileceğim ve kullanabileceğim bir mutfağım oldu sonunda. Gerçi, mutfağımı kullanmaya kasım ayında başlıyacağım ama olsun ben şimdiden neyi nereye koyacağımı tasarladım bile. bu hafta içinde eve tekrar gidip mutlaka fotoğraflarını çekeceğim.

Mutfağımda yapacağım güzel yemekleri sizlerle paylaşmama epey zaman var anlayacağınız. Ancak, ben arada annemin ve nişanlımın annesinin mutfaklarında izin verdikleri ölçüde birşeyler yapmaya ve sizlere aktarmaya çalışacağım. Mutfak kedisiyken, mutfak perisine dönüşme sürecini umarım kolay atlatırım :)

Bu arada yarın sizlere yıllarca üniversitedeki arkadaşlarıma yaptığım ve hepsinin bayıldığı bir ıslak kek tarifi vereceğim.