Bakin asagida son parti nasilda melul melul yatiyorlardi onlari son gorusumde. Su'cum ozellikleri ahtapotlari ugurlamadan once gelsen hic fena olmaz yani. Ozlemisler seni yavrucaklar. Hele bi tanesinin dedesini istiklalde bir yerde mi yemissin ne. Gelsin onunla gorulecek bir hesabim var gibi biseyler geveliyodu ama anlamadim.
Giden gitsin kalan diger baliklar bizimdir lafini unutmamak lazim. Tabi bir de denizden babam cikca yerim lafini, ki ben bunun yerine denizden annem ciksa yerimi tercih ediyorum. Cunku kendileri bir sefer yenmekle kalmayip, aylarca buzlukta yenmek uzere saklanmaya musait bir yapidalar.
Akibeti belli olmayan brokolileri corba formatina sokmayi basardim nihayet. Soyle soyliyeyim, bir iskembe, bir kelle paca etkisi yaratmiyor haliyle. Hatta esim tarhana etkisi bile yaratmadigini soyledi. Ama icinde brokolinin haslama suyu, tavuksuyu ve sut olunca, tabi bir de brokoliler superotesi bir vitamin deposunun yutmus oluyorsunuz. Bu seferlik icine baharat, sarimsak, ya da limon gibi ilaveler yapmadim. Ilk defa ictim nihayetinde. Ama bir daha sefere biraz cesni katmakta fayda olabilir. Bu arada S annem brokoliye bruklin der. Hatta annelerin ortaklasa yanlis soyledikleri tonlarca kelime vardir mutlaka. Mesela iki annem de bugdaya buyday diyor :))
Bir onceki yapmis oldugum supangileleri ancak dun aksam yiyebildik. Yaninda canim biskuvi isteyince boyle egzantirik bir tablo cikti ortaya. Hindistan cevizi olayini nedense hep abartirim. Seviyorum galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder